İnanmak güç ama bu transfer olacak gibi görünüyor. Vassel denildiği gibi İstanbul'a geldi. Oradan da Ankara'ya geçip son görüşmeler yapılacak ve muhtemelen transfer tamamlanacaktır. Anadolu kulüplerinin böyle cesaretli hamleler yapması sevindirici bir gelişme. Devamı da gelir umarım. Şimdi Ankaragücü taraftarının yapması gereken 19 Mayıs Stadı'nı doldurup takımlarını sonuna kadar desteklemek..Kolay değil artık Vassel'leri var.Coşkulu bir imza töreni yapılacaktır Vassel'e.Veron'da Bursa'ya gelrse gelecek sezon muhteşem bir lig bekliyor bizi..
Vassel İstanbul'da
Mevlüt PSG'de
Mevlüt geçen sezon Sochaux formasıyla attığı 11 golle dikkatleri üzerine çekmişti. Paris Saint Germain'in uzun süredir Mevlüt'le ilgilendiği biliniyordu zaten. Uzun süren pazarlıklar sonunda Mevlüt 10 milyon avro karşılığında PSG'nin oyuncusu oldu. Açıkcası Fransa'da kalmasına sevindim. Oyun stiline uyan lig olması ve Avrupa'da ki Türk oyuncuların sayısının azalması değil artması taraftarı olduğum için sevindim bu habere. Umarım yeni sezonda daha güzel performans gösterir Mevlüt.
Şampiyon Brezilya
Amerika yine rüya gibi giriş yaptı maça. Henüz 27. dakikada skor 2-0 olmuştu bile. Dempsey'in golü biraz şansla olsa da ikinci gol müthiş bir organizasyonla geldi. Özellikle Donovan'ın Ramires'i bir anda oyundan düşürmesi çok güzel bir hareketti. Brezilyalıların içini korku kaplasa da ilk yarının sonlarıan doğru saldırmaya başladılar fakat süre yetmedi. İlk yarı biterken Amerikalı futbolculardaki sevinç ve gururu yüzlerinden okuyabiliyorduk zaten. İkinci yarıda maç tek kale şeklinde oynandı. Fabiano kilidi çözdü ve Brezilya'nın bu maçı artık kazandığını düşündüm. Howard topu içerden çıkarsa da hakem göremedi ve maçın erken kopmasını önledi bir nevi. İkinci golde de Kaka'nın Spector'u ekarte edişi izlemeye değerdi. Pasına Robinho iyi vurdu fakat direkler izin vermese de Fabiano doğru yerdeydi. Lucio'da son anlarda Amerika'nın biletini kesti ve maç burda biter dedi adeta. Gol sevincini ağlayarak kutladı Lucio. Bu da Brezilya'lı futbolcuların maç içindeki gerginliğini gösteriyor aslında. Neticede hakeden takım kazandı.
Amerikalı oyuncular bu turnuvada kendilerini çok iyi gösterdiler ve transfer sezonunda isimleri geçecektir mutlaka. Onyewu için Fenerbahçe'nin adı geçiyor fakat Fulham'da devredeymiş. Fulham Amerikalı futbolcuların İngiltere elçiliği gibi olduğundan oraya gitmeside ihtimal dahilinde. Avrupada bir türlü dikiş tutturamayan Donovan için tekrar bir Avrupa macerası başlayabilir. Brezilya'da ise Santos'un adı Milan'la anılıyor. Malum Cissokho'nun transferi iptal olunca o bölgeye ilaç olabilir Santos. Sonuç olarak 2009 Konfederasyon Kupası bol gollü, süprizli ve zevkli bir turnuva olarak hatırlanacak..
Veron Bursa'ya Doğru
Trt spor haberlerinde Bursaspor'un Veron'la prensipte anlaştığını duyurdu. Bu haber ne kadar doğru bilemeyiz fakat Bursaspor'u uçurur, taraftarı heyecanlanırır, çıldırtır Veron transferi. Ayrıca Mustafa Sarp'ın bölgesine de Marsilya'dan M'bami transferi gündemde. Ntvspor'a göre Salı günü Bursa'ya gelip imza atması bekleniyormuş. Anlaşılan o ki Bursaspor büyük oynuyor bu sezon.
Edit: Bursaspor'un resmi sitesinden yalanlama geldi bu habere. Açıklama şöyle “Basında yer alan Sebastian Veron ile ilgili bir transfer çalışmamız olmadı. Bu haber gerçeği yansıtmamaktadır. Kamuoyunun bilgisine sunarız”..
Saviola Benfica'da
En son 2005 yılında şampiyonluk gören Benfica, 4 yıllık bekleyişin ardından Porto hanedanlığına son verme çalışmalarına devam ediyor. Her sene yaptığı flaş transferlere rağmen başarıyı yakalayamamaları da ilginç tabiki. Teknik adamlığa klübün içinden gelen Jorge Jesus'u getirdiler ve transferlere de devam ediyorlar. Cruzeiro'dan Ramires'i Konfederasyon Kupasından önce almayı başaran Benfica 5 milyon avro karşılığında Saviola'yı renklerine bağladı. 4+1 yıllık da sözleşme imzalamışlar. Kadrolarında Di Maria, Maximiliano Pereira, David Suazo gibi kaliteli oyuncular var Benfica'nın. Gelecek sezon Şampiyonlar Liginde gösterecekleri performans yeni teknik adamın da geleceğini belirleyecektir.
Keirrison ve Diğerleri
Barcelona transferdeki sessizliğini Keirrison'la bozacak gibi görünüyor. Coritiba'da 63 maçta attığı 43 golle dev kulüplerin dikkatini çekmeyi başardı Keirrison. Eğer Barcelona Keirrison'u almayı başarırsa büyük iş yapar. Henüz 21 yaşında ve Guardiola'nın ellerinde daha da parlayabilir.
Peki Brezilya böyle yetenekli oyuncuları nasıl çıkarıyor? Bu sorunun cevaplarından biri malum Allah vergisi yetenekleri. Diğeri ise halkın içinde bulunduğu kötü ekonomoik durum çünkü rahat bir yaşama giden yol futboldan geçiyor. Örneğin Ronaldinho. Babasını daha 8 yaşındayken kaybetmiş ve ailenin geçimi de Ronaldinho'nun abisinin futboldan kazandıklarıyla sağlanıyor. Daha sonra başarılı olan futbolcular geldikleri yeri unutmayarak ülkelerinde futbol okulları açıyorlar. Gazeteci Simon Clifford'un açıklaması dikkat çekici:''İngiltere'deki futbol akademilerinde gençler haftada dört saat eğitim görüyor. Bir de bunu 16 yaşındayken haftada en az yirmi saat antramana çıkan Ronaldinho ile karşılaştırın''. Yani sadece yetenek değil çok sıkı bir çalışmadan geçerek iyi yerlere gelebiliyorlar. Bir belgeselde izledim özetle aktarayım sizlere de.İşte bir Brezilya'lı çocuğun hikayesi:
Çocuk adım atmaya başladığı an tanışıyor futbol topuyla çünkü ailesi çocuklarının geleceğini futbolda görüyor. Ardından mahallede çıplak ayaklarla yapılan maçlar çocuğu bir adım daha ileri taşıyor futbolda. Eğer gerçekten yeteneği varsa kendini arkadaşlarının arasından 'ben burdayım' diye gösteriyor zaten. Daha sonra babası oğlunu, elinden tutup gönül verdiği takımın alt yapı seçmelerine götürüyor. Çocuk geleceğini bu seçmelerin belirleyeceğini biliyor çünkü tüm çevresi tarafından bu zaten hissettiriliyor ona. Seçmeler adeta futbol maçları gibi takip ediliyor. Her çocuğun ailesi orada ve çocuklarının seçilmesini istiyorlar. Seçmelere geldiğinde duyduğu heyecanla hatalarda yapıyor belki fakat altyapıdan sorumlu hocalar onu keşfedip alıyorlar takıma. Kazanamayanlar gözyaşlarıyla başka bir yerde denemeye gidiyor şansını. Kazanan yetenekli oyuncu altyapıdan öğrendikleriyle ve yüksek tempodaki antrenmanlardan sonra A takıma yükseliyor. Oynadığı maçlarda gösterdiği performans basına konu oluyor ve büyük klüplerin kurt scoutları tarafından listeye çoktan ekleniyor. Performansını devam ettirebilirse kasetleri Avrupaya gidiyor ve teklifler yağmaya başlıyor kulübüne. En sonunda kendisi ve kulübü için büyük miktarlar gözden çıkarılınca Avrupanın yolunu tutuyor genç futbolcu.
Neredeyse her ülkede Brezilya'lı futbolcu görebilirsiniz. İşte Brezilya, ekonomisini bu futbolcu ihracatlarıyla dengeliyor. Ülkenin milli geliri Türkiye'den düşük zira 191 milyon nüfuslu bir ülkede de bu gayet normal. Durumları ne kadar kötü olursa olsun futbol sevgisi hiç azalmayan bir ülke aynı zamanda. Bugün Kerrison gidiyor belki Barcelona'ya fakat aşağıdan yeni yetenekler gelmeye devam ediyor. Bu döngü şimdiye kadar olduğu gibi işlemeye devam edecektir. Yani Brezilya'da futbol yaşam biçimi olmaya daima devam edecek.
Ümit İmzayı Attı
Bidiğimiz gibi Ümit Karan'ın geçen sezonki performansı eleştiremeyeceğimiz kadar kötüydü. Geçen sezona dair sadece Benfica maçında attığı gol var hafızalarımızda. Ümit Karan olmaz denen gollerin adamıdır ve benim için hep özel golcüler arasında olmuştur. Eskişehirspor'da da uygun ortamı bulursa eski performansını gösterebilir.
Ümit'in kendini tekrar kanıtlamak için Almanya'dan gelen teklifleri geri çevirip Eskişehirspor'a imza attığını biliyoruz. Keza O'nun için iyi bir seçim olarak görüyorum. Eskişehirspor'un taraftar yapısı ortada, bu yüzden Ümit'e ayrı bir itici güç olacaklardır. Bu arada imza töreni Atatürk Stadı'nda yapılmış ve 5000 kişi gelmiş. Youla-Ümit ikilisi gelecek sezon nasıl performans gösterecek merak konusu oldu şimdiden.
Semih Kaya
Servet'in transferi sonuçlanmadı fakat takımdan gitmiş gözüyle bakıyoruz artık. Servet'siz dönemde kalan stoperler Semih, Gökhan Zan, Emre Güngör ve Emre Aşık. Hakan Balta'yı da sayarsak 5 stoper kaldı Galatasaray'da. Rijkaard Semih Kaya'ya güvenirse yeni bir stoper kazanabiliriz. Semih hakkında yapılan yorumlar kaliteli kumaşının olduğu yönde. Daha 1991 doğumlu olması ve sol ayağını iyi kullanabilmesi de ayrı bir avantaj.
Dün yapılan basına kapalı antrenmanda sakatlanmış Semih. Doktorlar Semih'in haftasonunu hastahanede geçireceğini söylemişler. Genç oyuncuların en büyük engeli olabiliyor bu sakatlıklar. Tam kendini göstermeye başlarken gelen sakatlık tüm sezonu etkileyebiliyor maalesef. Forma şansı her zaman gelmiyor böyle oyunculara. O yüzden umarım sakatlık yaşamadan sezonu bitirir Semih Kaya. Daha ondan çok şeyler bekliyoruz..
1927-
Seni unutmadık Derwall...Geldiğinde tohumlarını attığın takım Uefa Kupasını Süper Kupayı kaldırdı, Dünyanın en iyi takımı oldu bir zamanlar.. Fakat mirasını çabuk tükettik en sonunda dibe indik. Fakat inancımızı hiç kaybetmedik. Yine bir gün bıraktığımız zirveyi geri alacağız senin açtığın ufuk sayesinde..Sen bu millete yapabiliriz demeyi öğrettin.Seni unutmadık unutmayacağız Derwall...
Vuvuzela
Konfederasyon Kupası bitmek üzere fakat kupadan çok bu vuvuzela denen alet konuşuldu desek yanlış olmaz sanırım. İlk başlarda çok küfür etsemde sonraları alıştım bu alete. Hayır şaka yapmıyorum ciddiyim. Bunda görevlilerin taraftarı uyarması sonucu vuvuzelayı ota boka çalmamalarının etkisi olabilir. Ekşisözlükte vuzuzela hakkındaki yorumlardan beni kopartanları paylaşmak istiyorum burda. Önce şikayeti belirten entry geliyor:
''kamera onlari gosterince daha bir sevkle ufluyor o... cocuklari. timarhaneye cevirdiler stadlari 2 gundur. meksika dalgasi yaparken bile ses azalmiyor!''(helldoradotcom)
Ardından gelen bir çözüm önerisi...
''fifa, uefa, mandela buna bir çare bulmazsa seneye dünya kupası seyrettirmeyecek olan ses. buna bir önlem bulmazlarsa benim kendi çözümüm hazır.
tüm taraftarlara şu dakika itibari ile paket paket sigara dağıtılsın, yetmedi hepsine birer üçlü sarılsın ve polis zoruyla alayına içirilsin. bu sayede önümüzdeki seneye kadar bu arkadaşlar g.tlerinden nefes alacak duruma geleceklerinden bu vızılıtıyı da çıkartamayacaklar.
evet o kadar kafayı yedim bu sesten. lay lay lay saldır galatasaray melodisini arar oldum. allah belanızı versin emi.''(s7evin)
Doğru söze ne hacet!
Knowing
Tavsiye ederim güzel film Knowing. Şu sıralar bilim kurguya sardım.Film önerisi olan varsa yorumlarda belirtsin çok makbule geçer :)
İpek Şenoğlu 3. Turda
İyi bir tenis izleyicisi değilim; arada Federer, Nadal gibi ünlü teniscilerin maçlarını izlerim. En son Federer'in Fransa Açık finalini izledim :). İpek Şenoğlu da Wimbledon'da ki tek Türk ve 3. tura yükselmişler partneriyle. Galiba bu başarıya ulaşan başka teniscimiz yok. Tebrikler İpek umarım devamı gelir bu başarının.
G. Afrika: 0 Brezilya: 1
Maçın pozisyonu bu fotoğrafta işte. Alves girer girmez çaktı frikiği, takımını finale taşıdı. Brezilya dün geceden çok etkilenmiş ki maçta gole kadar top oynamadı. Mokoena ilk yarıdaki pozisyonu gol yapsa maç bambaşka hale dönüşebilirdi ama olmadı işte. Güney Afrika daha fazla koştu, mücadele etti belki ama galibiyet için yeterli olmuyor bunlar bazen. Takımda son pasları iyi kullanamama durumu var. Pas verilecek yerlerde anlamsız şutlar atıp bitirdiler pozisyonları. Amerika finalde bu Brezilya'yı zorlayabilecek mi bakalım.
Marko Marin Werder'de
Werder Bremen Diego'nun boşluğunu genç yıldızlarla doldurmaya devam ediyor. Önce Mesut Özil'i denediler fena da oynamadı. Uefa'da finale yükseldi takımı neticede. Bu sezon da Borissia Mönchengladbach'ta oynayan Marko Marin'i transfer etti Werder Bremen. Marin için Gladbach'a 8.4 milyon avro ödemişler ki ciddi bir rakam bu. Almanya U21 kadrosunda da yer alan Marko Marin, Bosna kökenli ve 1989 doğumlu. Gladbach onu 2006 keşfedip transfer etmiş Frankfurth'tan. Gladbach formasıyla 84 maçta 11 gol atmış. Yeni sezonda ne yapacak göreceğiz bakalım.
Mellberg Olympiakos'ta
Olof Mellberg sevdiğim stoperlerden biri olmuştur her zaman. Zaten stoper mevkisinde İsveç'li futbolculara ayrı bir güvenim vardır. Mellberg Aston Villa'da geçirdiği 7 sezonun ardından geldiği Juventus'da 27 maçta oynayabildi geçen sezon. Bunda sakatlık ve Ranieri'nin etkiside var tabi ki. Sezon bitince takımdan ayrılmak istediğini açıkladı ve Olympiakos 2.5 milyon avroya bitirdi Mellberg transferini. Evet sadece 2.5 milyon avro! Stoper arayan Galatasaray ve Beşiktaş'a selam olsun..
Transfer Notları
Mithat Bereket'in Pusula programından daha da iyi tanıdığımız St.Pauli takımında oynayan Ömer Şişmanoğlu, Kayserispor'la sözleşme imzalamış. Türkiye'de olması avantaj, en azından Almanlara kaptırma durumu olmaz artık. Kayserispor bu transfer döneminde daha çok ikinci ligde yıldızı parlayan gelecek vaadeden oyuncuları kadrosuna kattı. Tolunay Kafkas bu oyuncuları yıldızlaştırabilirse Kayserispor önümüzdeki senelerde yeni para kaynaklarını sağlamış olur.
Sivasspor ise Şampiyonlar Ligi heyecanıyla sezonu erken açtı. Bülent Uygun baktı bu oyunla şampiyon olamayacak, kadroda revizyona gitti ve yine önemli transferler ile takıma gereken takviyeyi yapıyor. Özellikle orta sahaya önemli hücum adamları aldılar. Bülent Uygun Erman Kılıç için Kanfory ve Tum'u gözden çıkardı. Erman'ın orta sahanın her bölgesinde oynayabilmesi gelecek sezonda büyük avantaj sağlayacak Sivas'a. Balili'yi Antalyaspor'a verdiler fakat bence çok çok önemli bir transfere imza attılar. Omotoyossi'yle 3 yıllık sözleşme imzalamış Sivasspor. Omotoyossi hızı ve tekniği ile etkili bir transfer. Galatasaray-Helsinborg maçını hatırlayanlar hak vereceklerdir zaten. Helsinborg'da 38 maçta 23 gol atmış ki çok önemli bir istatistik. Şampiyonlar Ligi elemelerinde Sivasspor'un hücumda gol silahı olacak artık. Hızı sayesinde geniş alan bulduğunda affetmeyen özelliği var ve bu özelliği Sivasspor'un deplasman maçlarında büyük avantajı olacak.
Galatasaray'a gelelim şimdi de. Gökhan Zan transferine olumlu bakanlardan değilim fakat gerek bonservis ücreti ödenmemesi gerekse kadro rotasyonu açısından olumlu bir transfer olarak düşünüyorum. Stopere kaliteli bir yabancı alınabilirse o mevkiyi kurtarırız. Mellberg Olympiakos'a transfer olmuş bu arada. Komşu'ya gidebiliyorsa Galatasaray'da getirebilirdi sanki. Henüz Galatasaray dış transferde hamle yapmadı. Bakalım bekleyip göreceğiz kimler gelecek..
Fenerbahçe'de iç piyasadaki oyuncuları toplamaya devam ediyor. Son olarak Sercan Yıldırım gündemde ki büyük ihtimal bu transfer bitecek gibi görünüyor. Sercan'ın Fenerbahçe'ye gitmesini geleceği açısından istemiyorum açıkcası. Manchester City'den bir heyet Sercan transferini görüşmek için Bursa'ya gelecekmiş önümüzdeki günlerde. Sercan City'e gidip başarılı antrenman yöntemleri ve çalıştırıcılarla daha güçlü bir oyuncu olabilir. City'nin altyapı sorumlusunun Tugay olacağını da hatırlatalım bu arada. Bu arada Özer Hurmacı'nın geçen sezonun ortalarında Galatasaray'la anlaştığını biliyorduk. Özer'in sakatlık sorunundan dolayı bozulmuş olabilir bu anlaşma. Fenerbahçe Özer için ciddi para ödedi Ankaraspor'a.Bakalım nasıl bir performans gösterecek yeni kulübünde. Fenerbahçe'nin Poulsen'i almaya çalıştığını biliyorduk fakat Poulsen takımlar anlaşmasına rağmen gitmek istemeyince transfer yattı. Ön liberoya adam arıyorlar. Emana gelirse üzüntüden ölürüm başka birini alsınlar Emana'ya dokunmasınlar!
Beşiktaş Gökhan Zan'ı kaybetmekle büyük hata yaptı. Şimdi yabancı bir stoper arıyorlar. Metzelder'in adı geçiyor.Ne derece doğru bilinmez fakat Beşiktaş bu bölgeye para harcamak zorunda kaldı bu bir gerçek. İbrahim Üzülmez'in yaşlanmasıyla sol beke kesinlikle transfer ihtiyacı var Beşiktaş'ın. Sanırım bunu da Denizlispor'dan Çağlar Birinci'yi alarak sağlayacaklar. Çağlar milli takıma kadar yükseldi geçtiğimiz sezon. Yetenekli bir futbolcu olduğunu biliyoruz. Mustafa Denizli Çağlar'ı Üzülmez'in yedeği olarak düşünmez tahminimce. Sol bekin banko oyuncusu olursa kendini çok çabuk geliştireceğinden eminim.
Gökhan Zan Galatasaray'da
Bazı internet siteleri 1 saat önce Gökhan'ın Wolfsburg'la görüştüğünü önceliğin Beşiktaş'ta olduğunu yazarken yönetim yine ters köşe yaptı ve 2 yıllık sözleşme imzalattı Zan'a. Burada önemli bir soru var. Yönetim Gökhan'ın transferiyle yabancı stoper arayışından vazgeçer mi? Bekleyip göreceğiz onu da bakalım.. Galatasaray'a hayırlı olsun bu transfer. Umarım sakatlık problemleri yaşamadan götürür sezonu Gökhan.
İlk Rakip Tobol
Avrupa Ligi 2. ön eleme turundaki rakibimiz Kazakistan'ın Tobol takımı oldu. İlk maç 16 Temmuz'da deplasmanda, rövanş ise 23 Temmuz'da Ali Sami Yen'de oynanacak. Hayırlı olsun..
A.B.D: 3 Mısır: 0
Maçtan önce sıfır puan -5 averajla gelen Amerika, son iki maçını süper oynamış Mısır karşısına çıkınca haklı olarak hepimiz ya Mısır ya İtalya yarı finale çıkar diyorduk. Futbol garip bir oyun işte. Amerika ilk yarıyı 1-0 önde bitirdi ve ikinci yarı peş peşe bulduğu iki golle Mısır'la averajlarını eşitledi. İtalya'da Brezilya karşısında dökülünce hiç hesapta olmayan Amerika kendini yarı finale attı. İspanya karşısında son maçlarını oynayacaklar ama futbol bu belli olmaz diyelim yine de.
İlk Defa
Ronaldo'dan aklı başında ilk demeç çıktı sonunda. “Bunu defalarca söyledim, onunla aramızda baba oğul ilişkisi var. Karşılıklı olarak birbirimize sevgi ve saygı duyuyoruz. Bu yüzden onla çok iyi anlaşıyoruz. Futbolla ilgili bildiğim herşeyi bana o öğretti bunun yanında saha dışında da iyi bir insan olmam için çaba sarfetti. Onun kadar futbola tutkuyla bağlı birini görmedim, Bana öğrettiği şeylerden en önemlisi ikinciliğin asla bir alternatif olmadığı. 2003'te United'a ilk geldiğimde istememe rağmen bana efsanevi 7 numarayı verdi. Bana ne kadar güvendiğini o zaman anladım” demiş Ronaldo. Taraftardan küfür yemeyi seviyorum, beni ıslıklasınlar umrumda değil havaları, Messi kimmiş Dünyanın en iyisi benim lafları sonunda bu açıklamanın Ronaldo'dan geleceğini tahmin etmezdim. Adam ol böyle işte!
Güney Afrika: 0 İspanya: 2
Maçta Güney Afrika'nın amacı İspanya'nın pas trafiğini yavaşlatmak, hızlı çıkıp golü aramaktı. İlk yarı iyi de mücadele ettiler İspanya karşısında. İlk yarılar biterken Irak Yeni Zelanda karşısında gol bulamayınca rahat çıktılar ikinci yarıya. Açıkcası vuvuzela denen zımbırtıya rağmen Güney Afrika'nın yarı finale çıkmasını istedim Irak'ı görünce. Savunmaya dayalı oyun görmek istemiyoruz turnuvada. Yeni Zelanda gibi takıma gol bile atamadılar zaten.
Güney Afrika yaptığı atakların sonunu getiremedi bir türlü. Son pasları iyi kullanamayıp acele edince birçok pozisyonu harcadılar. Güney Afrika'ya Parker'ın yanına iyi bir forvet gerekiyor. Pienaar'ın taşıdığı topları değerlendirebilecek birini bulabilirlermi soru işareti. Lebohang Mokoena var aslında gelecek vaadeden fakat turnuva kadrosunda yok. Futbol Mundial'de de tanıtmışlardı Mokoena'yı . Belki 2010 kadrosunda görürüz onu da. Güney Afrika ikinci golü yiyince tribünler ilk defa bu kadar sessizleşti. İnanılmaz rahat bir 20 dakika seyrettim vuvuzelasız.
İspanya'ya gelirsek kaliteli oyuncularıyla işi bitirip beklendiği gibi gol bile yemeden grubu tamamladılar. Villa her ne kadar penaltıyı kaçırsa da attığı gol çok iyiydi. Adamım Llorente'nin gol atmasına da ayrıca sevindim. İspanya Brezilya'nın rekorunu kıracak gibi görünüyor. B grubunda Brezilya İtalya'yı yenip İspanya'yla karşılaşmasını ertelemek isteyecektir. İtalya da can havliyle saldıracak Brezilya'ya. Güzel maç olacağı kesin. Mısır'ın maçnı Trt 3'te göstermelerini umuyordum fakat Kerem Öncel maç içinde yaptığı açıklamada bunun olmadığını anlıyoruz. Gol olduğu an Mısır maçına geçecek Trt.
Vermealen Arsenal'de
Galatasaray'ın stoper transferinde Arsenal'li Senderos'un adı geçerken, Arsenal Ajax'ın genç yıldız stoperi Thomas Vermealen'i kadrosuna kattı. Ajax 12 milyon avro kazandı bu transferden. Arsenal'e transfer olması iyi oldu çünkü Ajax'ın eski gücüne ulaşması artık çok zor. Avrupada da bir türlü çıkış yapamıyorlar. Porto gibi yetiştirdiği yıldızlarla para kazanan klüp konumundalar zaten.
Tarih Dersleri
Tarihi sevdiren adam İlber Ortaylı'nın Ntv'deki programının ilk 31 bölümünü buldum, paylaşayım istedim. Buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Mısır: 1 İtalya: 0
Mısır turnuvada tuttuğum takın haline geldi Brezilya maçından sonra. Büyük takımlara meydan okumaları çoğu insan için sempati beslemelerine bir sebep zaten. İtalya maçı da çekişmeli, mücadele dolu geçti. Neticede maçın böyle olacağı belliydi. Mısır golü çok kritik bir anda buldu. İtalya tam bastıramadan devre arası geldi zaten. İkinci yarı İtalya'nın müthiş baskısı vardı. Mısır'ın önemli adamlarının sakatlanmasıyla iyice yaslandılar geriye. İtalya'da özellikle Pepe'nin oyuna girmesiyle etkili ataklar yakaladı. Iaquinta'nın kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonlarda Essam El Hadary müthiş kurtarışlar yaptı. İlk yarıda da Rossi'nin müthiş şutunu çıkarmıştı zaten.
Mısır'da bir oyuncu dikkatimi çekti. Ahmed Said.. Stoper mevkisinde oynayan Said önemli müdahalelerde bulunuyor 2 maçtır. Özellile araya atılan derin topları kesmesi önemli bir özelliği. Turnuva sonrası başka bir takıma transfer olursa şaşırmam doğrusu. Sivasspor stoper arıyor ve umarım Bülent Uygun'un da dikkatini çekmiştir Ahmed Said.
Ronaldo Denklemi
Juninho Tatilde
Her ünlü futbolcunun yaptığı gibi O da futbolda son dönemlerini Katar'da geçirip gelecek için para stoklayacak. Merak ediyorum acaba bu adamlar nasıl oynuyor o ligde diye. Özleyeceğiz frikik ustasını. Lyon yeni sezonda nasıl yapılanacak bakalım Juninho'suz. Hiç bir pozisyon yokken uzaklardan gönderdiği füzelerle takımı alıp götürüyordu Juninho. Biraz da Katar'lılara göstersin frikiklerini bakalım.
Kuzey Kore Dünya Kupası'nda
Bizim henüz alamadığımız ve tehlikede olan Dünya Kupası biletini Kuzey Kore dün aldı. Suudi Arabistan'la deplasmanda 0-0 berabere kalarak turnuvaya gitmeyi garantilediler. Ulan Kuzey Kore bile var biz neden yokuz??? diye sormayız umarım 2010 yazında..
Shin Young Rok
Bursaspor'a sessiz sedasız transfer olduğu dönemde yazmışız: ''...Shin'de uyum sorunu yaşamassa yeni bir kaliteli genç oyuncu bizleri bekliyor.Böyle genç oyuncuların ligimize gelmesi sevindirici. İlerleyen zamanlarda Avrupa kulüplerinin ilgisini çeker mi zaman gösterecek.. ''
Başkan Yazıcı Avrupadan bir klübün Shin'e 5 milyon dolar teklif ettiğini açıkladı. Bursaspor'un elinde artık 2 oyuncu var sağlam paralara satabileceği. Ertuğrul Sağlam Shin'e gelecek sezonda 11'de görev verecekse satmayı düşünmeyebilirler. Bu sayede daha fazla takımın dikkatini çekmeyi başarabilir Shin Young Rok. Geçen sezon 17 maç oynayıp 4 gol atmış Shin. Bursaspor Sercan'ı Fenerbahçe'ye satarsa, Shin gelecek sezon ilk 11'de daha çok şans bulabilir.
Sercan Fener'e mi?
Fenerbahçe iç piyasada bastırıyor. Şimdi gündemde olan isimse Sercan Yıldırım. Özer Hurmacı için 4 milyon avro + İlhan Parlak + Özgür Çek'i veren Fenerbahçe yönetimi Sercan içinde 5 milyon avro + Burak Yılmaz'ı önermiş. Bursaspor teklifi düşünüyor, bence Sercan'ın sabredip direk olarak Avrupa klüplerine gitmesi daha yararlı olur. Üstelik Arsene Wenger'in Sercan'a olan ilgisi ortadayken.
Eren Derdiyok Leverkusen'de
Eren Euro 2008'de dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Üç büyüklerle de ismi anılsa da Leverkusen işini geçen sezon bitirdi. Transfer sezonunun başlamasıyla da imzalar atıldı. Leverkusen yönetimi Bundesliga'yı zenginleştirecek bir oyuncu aldıklarını söylemiş. Eren yeni takımına hemen uyum sağlar, Dzeko vari bir performans gösterirse ona Bayern yolu görünür.
Brezilya: 4 Mısır: 3
Tek kelimeyle müthiş bir maç oldu. Brezilya ilk yarıda oyunu domine etti belki ama ikinci yarı bambaşka bir Mısır vardı karşısında. 2 gol arka arkaya gelince Mısır moralini tekrar kazandı. Aboutrika ve Mohamed Zidan'ın etkili oyunları golleri getirdi Mısır'a. Bazı pozisyonlarda fantaziye kaçıp topu ezmeselerdi bugün kazanan olmanın mutluluğu içinde olacaklardı belki. En çok üzüldüğüm de ağlayan Mısırlı taraftar oldu. Son dakikada gelen penaltı golü Mısırlıların sevincini yarıda bıraktı adeta. Ahmed Al Muhammedi hakemi yanıltmak için top yüzüne gelmiş gibi yapıp yerde kıvrandı. Howard Webb monitörden eline çarptığını görüp verdi penaltıyı. Brezilya'nın zorlanması İtalya'yı sevindirmiştir. Bu grupta Mısır-İtalya maçı gruptan çıkacak 2. takımı belirler bence.
San Marino #1
Çubuk Makarna'nın kariyeri okuyup gazı aldım ve oturdum Fm 2009'un başına. Öncelikle belirteyim Fm serilerinden en az oynadığım sürüm Fm 2009. Cm 03/04'ten sonra yavaş yavaş düştü oyuna bağlılığım. Fakat her serisini alırım o ayrı :).
Neyse sözü uzatmadan kariyerimize gelelim. İtalya c2/b'nin yolunu tuttum ve San Marino takımını aldım. San Marino milli takımınında başına geçtim ek olarak. Takımın stadı 4500 kişilik Stadio Olimpo. Bu stadda aynı zamanda San Marino milli takımı maçlarını oynuyor.Takımdaki oyuncuları inceledim ve takımın Messi'si Arjantinli Guaita, pozisyonu AMRC.
Yönetim transfer bütçesi olarak 100k Sterlin verdi. Bende San Marino'dan 5 adam getirdim. Asıl bomba transferim ise Ascoliden kiraladığım Antonio Gaeta oldu. Atletico Madrid'in B takımından Regallon, ve Taner Taktak'ı getirdim. Transfer bütçesinde sorun olmasa da maaşlar nedeniyle külüp eksiye indi.
Hazırlık maçlarında iyi maçlar oynadık. İdeal 11'i bulduktan sonra İtalya C Kupası maçları başladı. Dört maçtan aldığımız üç galibiyet bizi tur atlatmaya yetti.
C Kupasının sonlarına doğru lig başladı ve lige fırtına gibi giriş yaptık. Altı maçtan alınan 5 galibiyet taraftarı coşturuyordu. C Kupasının 1. turunda rakip bir üst ligden Sorrento'ydu. Golü erken yedik fakat atak oynayan taraf bizdik. İkinci golde gelince takım oyundan koptu ve 3-0 mağlup olarak kupaya veda ettik.
Mağlubiyet sonrası lide döndük. 2 galibiyet ve 1 beraberliğin ardından Cuoiocappiano karşılaşmasına çıktık. Maça kendi kalemize atılan golle yenik düşsekte Gaeta'nın 3 golüyle ilk yarıyı 1-3 önde bitirdik. İkinci yarıda iki gol birden yedik ve durum 3-3'e geldi. Fakat futbolda hakem düdüğü çalmadan maç bitmiyor işte. 90+1'de Gaeta uzaktan müthiş vurdu ve maçı 3-4 aldık. Medya takıma comeback kings lakabı taktı maç sonrasında :).
Bu maçın ardından lig birinciliği için çekiştiğimiz Giulianova karşısında 2-0'lık yenilgi alarak ligde ikinciliğe düştük. Ligde 11 maç tamamlandı ve 26 puanla ikinci sıradayız, en yakın rakibimiz 22 puanda.
Takımın yıldızı 16 maçta attığı 12 golle Antonio Gaeta. Taner Taktak orta sahanın etkili isimlerinden. Guaita ise yaptığı 6 asist ile forvetleri golle buluşturmaya devam ediyor.
devam edecek..
*Resimlere tıklayarak büyütebilirsiniz.
Search
Archives
-
▼
2009
(113)
-
▼
Haziran
(46)
- Vassel İstanbul'da
- Mevlüt PSG'de
- Yakışır!
- Şampiyon Brezilya
- Veron Bursa'ya Doğru
- Saviola Benfica'da
- Keirrison ve Diğerleri
- Ümit İmzayı Attı
- Semih Kaya
- 1927-
- Vuvuzela
- Rene Higuita
- Knowing
- İpek Şenoğlu 3. Turda
- G. Afrika: 0 Brezilya: 1
- A.B.D: 2 İspanya: 0
- Marko Marin Werder'de
- Mellberg Olympiakos'ta
- Transfer Notları
- Gökhan Zan Galatasaray'da
- İlk Rakip Tobol
- Rambo Gattuso
- A.B.D: 3 Mısır: 0
- İlk Defa
- Nerden Geldi Aklıma Gece Gece???
- Güney Afrika: 0 İspanya: 2
- Jack Sparrow
- Vermealen Arsenal'de
- Tarih Dersleri
- Mısır: 1 İtalya: 0
- Ronaldo Denklemi
- Juninho Tatilde
- Kuzey Kore Dünya Kupası'nda
- Shin Young Rok
- Sercan Fener'e mi?
- Eren Derdiyok Leverkusen'de
- Brezilya: 4 Mısır: 3
- Gidilip Görülesi Yerler : Maldivler
- San Marino #1
- Prison Break Star'da
- Beşiktaş'a İki Darbe
- Nihat Beşiktaş'ta
- Yaşadığın Şehirde Üniversite Öğrencisi Olmak
- Madrid Merkez Bankası
- Ümit Karan
- Olmadı!
-
▼
Haziran
(46)
Blog Listem
-
Edin Dzeko, 4-4-2’de daha faydalı olacaktır - Arda Güler, yeryüzünde 6 bin 688 gün geçirmiş. Dzeko ise 13 bin 612 günlük. Yani Dzeko, Arda’nın iki katından büyük. Dünya futbol tarihinde nadir görülen b...1 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-