Maç öncesi açıkca söylemek gerekirse ümitsizdim bu maçtan.Takımın hafta sonu aldığı Antalya mağlubiyetiyle tablo iyice karamsar görünse de Bordeaux'nun Grenoble ile berabere kalması da bizi umutlandıran gelişmeydi.Cavenaghi'nin sakat olduğu,Bordeaux'un Uefa Kupasını değil,ligi önemsediği haberleri gelse de maça 10 as adamlarıyla çıktılar.Klasik taktiği yine uygulamaya çalıştılar yani.

Maça gelirsek ilk yarı Bordeaux etkili başladı ve Chamak'ın zor pozisyonda vurduğu güzel kafa vuruşu direkte patlayınca derin bir nefes aldık.Dakikalar ilerledikçe dengeyi kurduk ve pozisyonlar gelmeye başladı.Baros'u bir türlü topla buluşturamadık.Kewell'ın kaçırdığı mutlak golde bizleri kahretti ama iknci yarı için umut verdi.İkinci yarıda biz hızlı girdik ve çabuk paslarla gol aradık.Baros-Nonda değişikliği en çok tartışılacak konu olacaktır eminim.Nonda'nın da etkili olduğu söylenemez maçta.Hakem Goufran'ı alkışlama nedeniyle oyundan atabilirdi ama yapmadı.Zaman zaman sert müdahaleler yapıldı ve sarı kartın bol olduğu bir maçtı.Sonuç olarak Galatasaray güzel skorla dönüyor İstanbul'a.Ali Sami Yen'deki maçın favorisi şüphesiz Galatasaray fakat beraberlik Bordeaux'a yarıyor ve rövanşın da yine kıran kırana geçeği kesin.Hamburg tur biletini deplasmanda aldığı 2-0 lık galibiyetle kaptı bu arada.Bakalım rakibi biz mi yoksa Blanc'ın takımı mı olacak?