Maçtan önce muhabirler Galatasaray taraftarlarına maçı soruyor, taraftarların hepsi kesin kazanırız ama kaç atarız gibilerinden yorum yapıyordu mikrofonlara. Galatasaray herkese öyle bir hava verdi ki bugünkü oyunu durgun göründü gözümüze.

İlk yarıda oynanan oyun da gerçekten öyleydi. Ankaraspor sıkı markaj ve presle Galatasaray'ın rahat pas yaparak topu uçdaki adamlarına göndermesini engelleyince Rijkaard'ın istediği ayağa paslı oyun birden bozuldu. Bu yüzden topu havalandırarak pozisyon bulmaya çalıştı Galatasaray. Elano bazı anlarda Baros'a ara pasları atmayı denese de başarılı olmadı. Ankaraspor'a bakarsak ilk yarıda çok önemli 2 posizyon buldular. İlk yarıda akılda kalan anlardan biri de Elano'nun gelişine bekletmeden yaptığı vuruşu kaleci Senecky'nin müthiş çıkarmasıydı.

İkinci yarıda da İlhan'ın pasıyla kaleciyle karşı karşıya kalan Tita'yı Leo Franco müthiş önledi ve Galatasaray'ı geriye düşmekten kurtardı. Bu pozisyon şüphesiz maçın kırılma anlarından biriydi. Eğer gol olsaydı zaten kilitlenmiş gibi görünen maç iyice zora girecekti. Ankaraspor'u açmak için oldukça çaba gösterdi futbolcular. Golün geldiği korner vuruşundan önce ekrana gelen korner sayıları da herşeyi özetliyordu aslında. Galatasaray'ın kullandığı 8 kornere karşılık Ankaraspor 1 korner kullandı. Arda da Elano'nun oyundan alınmasıyla 10 numara pozisyonunu üzerine alarak Nonda'ya çok iyi paslar verdi. İkinci gol de Aydın'ın yine Nonda'ya verdiği güzel pasla geldi.

Oyuna sonradan giren oyunculara bakarsak, Nonda ve Kewell'ın gol attığını Aydın'ın da 2. golün asistini yaptığını görüyoruz. Sonradan giren futbolcuların oyuna bu kadar iyi adapte olmaları olumlu bir gelişme. Daha önceki postlarda da belirttiğim gibi yedek kulübesinin kalitesinin artması oyunun kaderini ilerleyen bölümlerde oldukça etkiliyor. Galatasaray belki beklendiği gibi müthiş oynamadı ama kazanarak yoluna devam ediyor. Milli maçlardan önce 4 büyük takımda sallanarak girdi. Bu arada son bir not: Transfer döneminin son günü hareketli geçeceğe benziyor.

Bhut Jolokia